Ürünlerin ne kadar uzun dayanacağından ziyade ne kadar ucuza üretildiğinin önemi olan bir tüketim toplumunda yaşıyoruz. Ayrıca hepimiz sahip olduklarımızı 5 yılda bir yenilemek gücüne de sahip değiliz, üstelik hepimiz yenileme yapmak isteğine de sahip değiliz. İşte bu fikir yeni koruyucu teknolojileri keşfetme fırsatı veriyor. Florokarbon ve nanoteknolojilerinin kullanımı ürün kaplamasında gün geçtikçe bilinir hale gelen metodlardandır.
Nanoteknoloji nedir?
Nanoteknoloji mühendislik, bilim ve teknolojinin birleşiminde moleküllerin dakika bazlı nano metre ölçekli iletimidir. Bunu dikkate alarak, nanometrenin, metrenin "bin" milyonda biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu teknoloji malzemenin kendine has özelliklerini artırmak maksadı ile kullanılır. Örneğin, arttırılmış sertlik, daha hafif kütle, ışık kırılımlarının gelişmiş kontrolü ve emiciliğin gelişmiş kontrolü ve kimyasal reaksiyonlar olarak sıralayabiliriz.
Florokarbon Nedir?
Florokarbon bilimsel olarak, PTFE ya da Xylan, Teflon ve Emralon gibi tescilli PTFE markalarının malzeme karakteristiğine sahip olan malzemedir. Yani, maddenin kimyasal reaktivitesini arttırmak için korozyon ve pas gibi etkenlere karşı korumaya yönelik kullanılan bir kaplama maddesidir. Daldırma, püskürtme veya tipik boyama yöntemlerinden herhangi biri ile bir nesneye uygulanır. Kaplamalar, oda sıcaklıklarından 200 ◦C'ye kadar kullanılabilir olması ve yağlama kabiliyetleriyle uzay havacılığı uygulamaları için bile tercih edilirler. Kaplama ayrıca, birçok otomotiv ve denizcilik uygulamaları için işlevsel hale getirilerek mikroskobik bir ölçekte sıvıyı geri itebilir.
PFOA ve PFOS'un hem çevrede hem de insan dokusunda aşırı derecede kalıcı kimyasal etkiler yarattığı tespit edilmiştir. Son zamanlarda yapılan bir çalışma, bu kimyasalların çocukların bağışıklık sistemine ciddi zararlar verdiği tespit edilmiştir(Grandjean et al, 2012). Ancak PFOA ve PFOS, florokarbon ailesinin bir parçası olan PFC'ler adı verilen bir florokimyasal grubundan sadece ikisidir. Bazı üreticiler yerel olarak florokarbonları su itici olarak uygulamaktalar, dolayısıyla bilinmeyen riskler devam ediyor.
Nano Kaplamalar ve Florokarbon Kaplamalar
Her ikisini de karşılaştırırsak, florokarbon kaplamaların karbon emisyonlarını kesinlikle arttırdığını görebiliriz. Bununla birlikte, nano kaplamalar, deterjan, fosil yakıt ve benzeri maddelerin kullanımını azaltarak karbon emisyonlarını olduğu kadar endüstrilerin karbon emisyonlarını da azaltır. Nano kaplamalar bilim adamları tarafından her geçen gün geliştirilmektedir ve birçok nano kaplama formu 275 ◦C'ye kadar kullanılabilir.
Sonuç olarak, Nano teknolojiyle güvenli bir geleceğin geldiğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte, eski tutumları bırakmak zaman alır. Nasiol olarak bizim yaptığımız şey, nano teknolojiye daha çok insanın yönelmesini sağlamak ve Dünya için karbon ayak izinin azaltılmasını destek olmaktan ibaret. Sürdürülebilir üretimi desteklemek için siz de bize katılın!
Yorum Ekle